Yapay Tartışmalara Gerçek Gündemde Uzaklaşıyoruz…

  • Ana Sayfa
  • Yapay Tartışmalara Gerçek Gündemde Uzaklaşıyoruz…

Ülkemizin 2020’den 2021’e aktarılan gerçek gündemi; pandeminin “olumsuz” etkisiyle derinden sarsılan ekonomik dengeler; işsizlik, yoksulluk, pahalılık, gelir dağılımı adaletsizliği, gelecek kaygısı…

Buna karşılık oluşturulan “yapay gündem”; “türban, darbe, siyasi figürlerin kişilik haklarına saldırı niteliğindeki karşılıklı ayrıştırıcı sert söylemleri”.

Oluşturulan ve özellikle; “çatışmacı, ayrıştırıcı” üsluptan kaynaklanan siyasal iklim ve yapay gündem; ülkenin ve toplumun gerçek gündemini perdeliyor.

Böylece; siyaset kurumu çözümün değil; yaşanan sorunların odağı haline geliyor.

Ayrıca; zayıf ekonomi, kutuplaşan toplum ve giderek gerginleşen iç politika; sürdürülebilir olmayı aşıyor.

Öte yandan; ekonomik dengelerin bozulması, işsizliğin ve yoksulluğun artış eğilimini sürdürmesi ve gelir dağılımı adaletsizliğinin yaygınlaşması, umutsuzluğun da giderek karamsarlığa dönüşmesi; demokrasiyi de “kırılgan” hale dönüştürüyor.

Bu süreçte; iktidar ve muhalefet, “ittifak arayışlarını genişletme ve seçim kazanma stratejisini” gündemin ilk sırasına taşıyor.

Bu noktada da; “halkın gündemi” ile “siyasetin gündemi” birbirinden ayrışıyor.

Üretici, besici, köylü; ürettiğini değerine satamıyor, zarar ediyor, kredi borcunu ödeyemiyor; tarlası, traktörü haczediliyor.

İşçi, memur ve emeğiyle geçinen kesim; emeğinin karşılığını alamıyor, her geçen gün biraz daha fakirleşiyor, evine ekmek götüremez duruma geliyor ve yoksullaşma giderek yaygınlaşıyor.

Bu “olumsuz” süreç; üreticinin, köylünün, çiftçinin, besicinin “üretimden kopması”na neden oluyor, ülkemizin ekili alanları, meraları daralıyor, hayvan varlığı azalıyor.

Bu gidişin “doğal” sonucu da; dışa bağımlılık, işsizliğin ve yoksulluğun “dayanılmaz” boyuta ulaşması.

NİTELİKLİ GENÇLER ÜLKEYİ TERKEDİYOR

Bu arada; ülkemizde üniversiteye girebilmek bir dert, mezun olduktan sonra işsiz kalmak, hayal kırıklığı yaşamak “işe yaramama duygusu”na kapılmak; başka bir dert.

Asgari ücretle çalışmaya razı mühendis, “market kasiyerliği” için başvuru yapan üniversite mezunu gençlerimiz var.

Bu tablo; eğitimli, nitelikli gençlerin vatanını, anasını-babasını, sevdasını geride bırakarak umuda koşmasına, geleceğini “yabaneller”de aramasına ve canından çok sevdiği vatanını terk etmesine neden oluyor.

Başta ülkemizi yönetenler olmak üzere hepimize düşen görev; eğitimli, nitelikli gençlerimize yaşanacak vatanı hazırlamaktır. Bu “ötelenemez” bir görevdir.

Hatırlayalım; 1960’lı yılların başında “vatanını terk edenler”, Avrupa’nın “ucuz işgücü” ihtiyacını karşılayan işçilerimizdi.

Bugün ise, “doktora”lı, “yüksek lisans”lı üniversite mezunu nitelikli gençlerimiz; bilgisini, becerisini yurt dışında kullanmak için “nemli gözlerle” ülkemize veda ediyor.

Yapılan araştırmalar; üniversite mezunu gençlerimizin yüzde %60’ının geleceğini yurt dışında aradığını gösteriyor.

Bu; ülkemizi “parlak” bir geleceğe taşıyacak sürdürülebilir tablo değildir.

Asla unutmayalım ki; ülkemizin en değerli “hazine”si yetiştirdiğimiz “nitelikli” insan gücümüzdür.

25 yıl eğittiğimiz doktor, mühendis, bilim insanı olarak yetiştirdiğimiz değerlerlerimize sahip çıkalım, onlara “uygun” iş ortamı hazırlayalım, doğup büyüdüğü vatanına küstürmeyelim.

Sonuç olarak: Gençlerimize gelecek hazırlayalım, onları “yapay” gündemlere, “çatışmacı” siyasal ortama “kurban” etmeyelim.

Ege Postası köşe yazısı link

http://www.egepostasi.com/yazar/yapay-tartismalarla-gercek-gundemden-uzaklasiyoruz-/113036