Şiddet sıradanlaşıyor…

Toplumun sağlığını, huzurunu ve güvenliğini tehdit eden en temel hususlardan biri, şiddetin sıradanlaşması ve halkın da şiddet karşısında duyarsızlaşmasıdır.

Şiddetin yaygınlık kazanmasının birden fazla nedeni bulunmaktadır. Bu nedenler;

  • Yargının geç karar vermesi,
  • İnsanlardaki adalet duygusunun zayıflaması,
  • Ağırlaşan ekonomik ve sosyal sorunların bireylerin ruh sağlığını bozması,
  • Devletin şiddeti önleyici “koruyucu tedbirleri” almakta gecikmesi,
  • Televizyon yayınlarındaki ve basındaki şiddet haberlerinin kurgulanması ve sunumunun şiddeti özendirmesi,
  • Dizi filmlerinde şiddet uygulayanların özellikle gençler tarafından “rol model” olarak seçilmesi,
  • İşsizlik ve aile içi sorunlar olarak sıralanabilir.

Toplumu derinden sarsan ve geleceğini tehlikeye atan şiddet olgusuna, sebep-sonuç bağlantısı içinde baktığımızda, öncelikle yapılması gerekenin şiddet uygulayanları yakalayıp adalete teslim ederek devletin caydırıcı gücünü ortaya koymasının yanında, şiddeti üreten ve özendiren nedenleri yok ederek ortamı barışçıl hale getirmek olduğunu görürüz.

ÇILGINLIK BELİRTİLERİ

Son zamanlarda yaşanan şiddet olayları, vahşice katliamlar ve tüyler ürperten töre cinayetleri, bir toplumsal çılgınlığa ve cinnete sürüklendiğimize işaret etmektedir.

Televizyonlarda izlediğimiz, radyolarda dinlediğimiz ve gazetelerde okuduğumuz şiddet haberleri ve cinayetler, hepimizin sinir sistemini altüst edecek ve ruh sağlığımızı bozacak bir boyuta ulaşmıştır.

Şiddet tablosu karşısında “rastlantı olarak yaşadığımız” duygusu giderek yaygınlaşmakta ve geleceğe dönük endişelerimizi yoğunlaştırmaktadır.

GERİLİMLİ YAŞAM

Toplum öyle bir noktaya sürüklenmiş ki, kimi en ufak bir tartışmada, kimi de töre cinayeti, akş ya da terk edilmişlik duygusuyla silahını çekiyor, pompalı tüfeği ateşliyor, burun ve kulak kesiyor, kalbe bıçak saplıyor.

Böylesine bir sosyal çılgınlık ve toplumsal cinnet ortamında, üstüne üstlük televizyon kanalları da haberlerde, dizilerde, çizgi filmlerde yoğunlaştırılmış şiddet temalarını hiçbir süzgeçten geçirmeden işleyebiliyorlar.

Devlet adına cinayet işleyenler, kendilerini adalet yerine koyarak ölüm cezası verenler ve fiziki işkence uygulayanlar dizi kahramanları oluyor, izlenme rekorları kırıyor.

Şiddet ortamında büyüyen çocuklar ve gençler de herhangi bir sorunu uzlaşarak “ortak akılla” çözmek yerine, “rol model” olarak seçtikleri aktörlerin yaptıklarını uygulamaya yelteniyorlar. Böylece uzlaşma, barış, hoşgörü ve birlikte yaşama alışkanlığı yerine güç kullanarak sorun çözme eğilimi giderek güçleniyor.

Toplumu barut fıçısına dönüştüren kanıksanmış, sıradanlaşmış şiddet olgusu hem rejimi hem de toplumu tehlikeye atmaktadır.

Sonuç olarak; unutulmamalıdır ki modern devletin varlık nedeni ve asli görevi, vatandaşının can güvenliğini ve yaşama hakkını garantiye almaktır.

Ege Postası köşe yazısı link:

https://www.egepostasi.com/siddet-siradanlasiyor-makale,113135.html