EGE KOOP’un Felsefesi: Kentsel Dönüşüm; Tercih Değil, Zorunluluk…

  • Ana Sayfa
  • EGE KOOP’un Felsefesi: Kentsel Dönüşüm; Tercih Değil, Zorunluluk…

EGE KOOP’un kentsel dönüşüm konusundaki temel felsefesi; kentsel dönüşümün bir “tercih” değil, “zorunluluk” olduğunu öngörmektedir.

EGE KOOP; kentsel dönüşümde temel ilke olarak kentte yaşayan herkesin ekonomik, sosyal, kültürel, fiziksel, çevresel ve güvenlik bağlamında “kaliteli” bir yaşama sahip olmasında “insan hakları”nı hareket noktası görmektedir.

Bu arada; “sosyal amaç” olarak, kentsel dönüşüm operasyonuyla “dönüştürülen” alanlarda “ayrışma”yı önleyerek “insan onuru”na uygun sağlıklı koşullarda “barış” içinde, birlikte “özgürce” yaşamayı sağlama konusunu “hareket noktası” kabul ediyoruz.

Öte yandan; son deprem felaketinin bize “dikte” ettirdiği gerçek; kentsel dönüşümün “sınırlı” bir zaman dilimiyle değil, “sürdürülebilirlik” prensibine uygun olması, projeye sahip çıkılması, proje alanında “yaşam kalitesi”nin devamını sağlamak için vatandaşlarla birlikteliği, dayanışmayı ve iletişimi kesintisiz sürdürme gerçeğidir.

Ayrıca; bugün doğru, kapsayıcı, bütüncül, sosyal içerikli, eşitlikçi, yaşanabilir kentsel dönüşüm projelerini hazırlamazsak; gelecekte çocuklarımıza, torunlarımıza “kaliteli” bir yaşam alanı bırakamayacağımız için topluma da, kente de, doğaya da, bizden sonraki kuşaklara da hesap veremeyiz.

YENİ DÖNEMDE KENTSEL DÖNÜŞÜMDE 3 TEMEL İLKE

Kentsel dönüşüm; günü kurtarma amaçlı değil; geleceği kucaklama hedefli ve ilkeler bütünlüğü içinde “NİTELİK, YERİNDELİK, BİRLİKTELİK” prensiplerinden sapma göstermeden gerçekleştirilmelidir.

Bu felsefeye uygun olarak üretilecek “nitelikli” konutlar; deprem, yangın, otopark ve yalıtım yönetmeliğine uygun olacak, bunun yanında; “engelli” yurttaşlarımızın “engelsiz” yaşayacakları fiziki düzenlemeyi de içerecektir.

Çağdaş dünyanın öngörmüş olduğu en yüksek kentsel standartları Türkiye’ye, kentlerimize getirmeliyiz.

NİTELİK’ten kastım; fiziksel, sosyal ve kültürel donatı alanlarıdır. Yeşil dokuyu ve sosyal alanları bu bağlamda ciddi bir biçimde dikkate almalıyız.

YERİNDE ÇÖZÜM; kentsel dönüşüm projelerinin ve yeni dönemin temel ilkelerinden birisi olmalıdır. Kentsel Dönüşümün’ün temel özelliği insanlarımızı yaşadığı çevreden koparmadan yerinde dönüşümü sağlamaktır. Ben bunun çok önemli bir kural olduğunu düşünüyorum.

Üçüncü konu; bana göre, BİRLİKTELİK ilkesi kentsel dönüşümün Anayasasıdır.  Şöyle bir iddiam var; kentsel alanların yeniden düzenlenmesini öngören ve belli bir toplumsal hinterlandı olan projeler, ancak; birlikte çalışarak, katılımcılık ve saydamlık yoluyla başarıya ulaşabilir. Bu ilkenin uygulanması aynı zamanda projenin hızını da olumlu şekilde etkileyecektir.

Bu arada; günümüzde, dünyada gelişmişlik açısından devletlerin yanında kentler de yarışıyor.

Bu nedenle; yerel yönetimlerle işbirliği içinde metropollerde “stratejik gelişme” planları hazırlanmalı ve bu planlarla kentlerin sağlık, turizm, finans, eğitim ve kültür merkezlerine dönüştürülmesi hedeflenmelidir. Böylece; “marka kentler” oluşacak.

Öte yandan; bu süreçte, “marka kentler”in yanında, EGE KOOP’un önümüzdeki yeni dönemde de sosyal sorunluluğu gereği “toplumcu” projeler gündeme gelecektir.

Bu bağlamda; toplumcu ve demokratik örgütlenme anlayışıyla ve “katılımcı” planlamayla “kent ortaklığı” kurulmalıdır. “Kent ortaklığı”nın “özel sektör, kamu sektörü ve yerel katılımcılar”dan oluşan 3 taşıyıcı sütunu olacak; odağında halkın olduğu demokratik, katılımcı, saydam ve hesap verebilir yönetim anlayışıyla projeler hazırlanıp uygulanabilecektir.

Ayrıca; toplumcu kentsel dönüşüm projeleri “bütüncül” bir yaklaşımla, uygulanacak bölgenin güçlü, zayıf yönleri, fırsatları ve tehdit unsurları göz önünde bulundurularak hazırlanacak.

KENTSEL DÖNÜŞÜM; GEREKLİLİKTİR, “ÖTELENEMEZ” BİR İHTİYAÇTIR

Kontrolsüz göç; plansız, sağlıksız kentleşme, kaçak yapılaşma ve yaşadığımız deprem felaketi; kentsel dönüşümü özellikle İzmir bağlamında ötelenemez bir ihtiyaç haline getirmiştir.

Öte yandan; sağlıksız kentleşme, kaçak ve çarpık yapılaşma, bir yandan “kent estetiği”ni bozarak görüntü kirliliğine neden olmakta, diğer taraftan da; sosyal dokunun bozulmasına, farklı görüntü ve özellikte kent parçalarının oluşmasına, dolayısıyla ekonomik ve kültürel farklılaşmaya ve “yoksulluk” görüntüsünün yaygınlaşmasına yol açmıştır.

Ayrıca; kentsel dönüşüm fiziki, sosyal ve kültürel altyapıyla, yeşil çevre dokusuyla toplumsal ihtiyaçları karşılayacak; böylece; mutlu insanların bulunduğu, uygar ve yaşanabilir modern kentsel ortamların oluşmasına neden olacaktır.

EGE KOOP’un kentsel dönüşüm felsefesinin odağında insan, hedefinde de; sağlıklı, mutlu, güvenli yaşam, sosyal eşitlik, toplumsal barış, kentsel rekabet ve modern kentleşme var.

Acil kentsel dönüşüm ve depreme önlem olarak uydu kentler oluşturmak ihtiyacıyla karşı karşıyayız. İzmir’i çevreleyen hazine arazilerinde uydu kentlerin inşası için imar çalışmalarına başlanması ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda sürdürülebilir işbirliği kaçınılamaz bir zorunluluk haline gelmiştir.

Sonuç olarak: İzmir’de 150 bin kişinin güven ve huzur içinde yaşadığı 36 yıldır tamamladığı tüm projelerin her koşulda arkasında duran EGE KOOP’un Genel Başkanı olarak diyorum ki; depreme karşı en etkili önlem; İzmir’in dört bir yanına modern uydu kentler oluşturmaktır.

Ege Postası köşe yazısı link
http://www.egepostasi.com/yazar/ege-koop-un-felsefesi-kentsel-donusum-tercih-degil-zorunluluk-/113020