Demokrasi; Farklılıkları Özgürce Yaşamaktır…

  • Ana Sayfa
  • Demokrasi; Farklılıkları Özgürce Yaşamaktır…

İsrail Polisinin Mescid-i Aksa’da namaz kılan Müslümanlara plastik mermi ve gaz bombasıyla saldırması ve çok sayıda Filistinli’nin yaralanması, daha sonra da; Gazze şeridi’ne yönelik düzenlediği hava saldırılarında 14’ü kadın, 5’i çocuk 56 kişinin hayatını kaybetmesi, 320 kişinin de yaralanması; en kısa anlatımla “katliam“dır, “insanlık suçu“dur.

Mescid-i Aksa; Müslüman’ların ilk kıblesi, bizim de kutsalımızdır.

Mazlum Filistin halkına yönelik bu şiddet ve katliamlar, bir ” insanlık suçu“dur.

Arap ülkelerinin, Birleşmiş Milletlerin ve dünyanın bu katliamlara “seyirci” kalması da;  “insanlık suçu“na iştiraktir.

İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamlarını ve Müslümanların “ilk kıblesi“ne saldırısını nefretle ve şiddetle kınıyorum.

***

Bu arada; yazımızın başlığına ilişkin konuda da halkımızı ortak bir gelecek idealiyle uzlaşma ekseninde buluşturabilmek, ancak; farklılıkların özgürce yaşanacağı bir demokratik siyasal iklimle mümkündür.

Bu konuda ülkeyi yöneten siyasal iktidara öncelikle görev düşmekle birlikte, siyasal ve toplumsal muhalefet de sorumlu davranmak durumundadır.

Siyaset; seçmeni yönetmek yerine, seçmeni yurttaş olarak benimseyip sorunlarına çözüm üretme amaçlı bir uğraş alanıdır.

Halk için halk yararına olan siyasi rekabet; politikaya da, demokrasiye de nitelik kazandırır.

Siyaset; rantı, egemen güçleri değil, halkı önceleyen hak, hukuk ve adalet temelli düzenin de güvencesi olmalıdır.

Yoksulun sırtından doyan ekonomik düzen yerine, kamu kaynaklarının halkın yararına kullanılacağı ve kamu yararını önceleyen kurallı ve öngörülebilir ekonomik düzen; güncel ve toplumsal ihtiyaçtır.

Bu arada; bolca üretime, hakça paylaşıma dayalı, gelir odaklı ve tasarrufu önceleyen, halkın ihtiyaçlarını da temel alan ekonomi; gelişmenin, kalkınmanın ve sürdürülebilir demokrasinin “olmazsa olmaz“ıdır.

26 MİLYON ÇALIŞIYOR, 83 MİLYONA BAKIYOR

Aşırı borçlanmaya dayalı üretmeyen ekonomi; istikrarsızlığa yol açar.

Ülkemizin toplam borcunun milli gelire oranı yüzde 37. Dünya Bankası’nın açıklamasına göre; Türkiye dış borç bakımından 120 ülke arasında 6’ncı sırada.

Bu tablo; sürdürülebilir değildir.

Öte yandan; ekonominin de, istihdamın da %30’u kayıt dışı, merdiven altı. Kayıt dışı, güvencesiz çalışanlar çoğunlukta. 26 milyon çalışıyor, 83 milyona bakıyor.

Böyle bir ekonomik yapı; istikrarsızlık kaynağıdır.

Ayrıca; ekonomik sorunlar, sosyal sorun olarak toplum katmanlarına yansıyor.

Ekonomik ve sosyal dengelerin bozulması; demokrasiyi kırılgan hale getirmektedir.

DEMOKRASİ; KAZANANIN DA KAYBEDENİN DE GÜVENCESİ

Demokrasi; seçimi kazananın da, kaybedenin de güvencesidir.

Sadece iktidarın “güç odağı” olduğu, etkisiz ve güçsüz muhalefetin varlığı, demokrasiyi tanımlamada “yeterli” değildir.

Bir anlamda; demokrasiyi nitelikli kılan güçlü, etkili ve iktidar olma yolu açık muhalefettir.

Unutmayalım ki; iktidar her yönetim şeklinde var, oysa; iktidar alternatifi güçlü muhalefet, sadece demokrasilerde var.

Denilebilir ki; iktidara meşruiyet kazandıran da muhalefettir.

Bu nedenle; muhalefet partilerini soluklanamaz hale getiren iktidarlar, aslında, kendi geleceklerini de “riske” atmış olurlar.

Öte yandan; demokrasi iktidarla muhalefetin “eşit” koşullarda yarıştığı, seçimi kaybeden iktidarın yönetimi barışçı bir şekilde kazanan muhalefet partisine devrettiği bir rejimin adıdır.

Demokrasi; sadece kazanının değil, kaybedenin de sonucu içselleştirmeye odaklanacağı bir yönetim şeklidir.

Demokraside kazanmak kadar kaybetmek de olağandır, meşrudur, kazananın sevindiği gibi kaybedenin de içine sindirmesi gerekir.

Sonuç olarak: Kaliteli demokrasinin iktidarıyla, muhalefetiyle kazananı hepimiz; çatışmacı demokrasinin kaybedeni de aynı şekilde hepimiz oluruz.

BAYRAM SEVİNCİMİZ DAİMİ OLSUN…

İdrak ettiğimiz bayram sevincimiz daimi olsun.

Her günümüz bayram neşesi ve bayram dinginliğinde geçsin.

Bayramlar; acıların, hüzünlerin, küskünlüklerin, kırgınlıkların geride bırakıldığı; barış, uzlaşma, hoşgörü, dayanışma, huzur ve birliktelik içinde umudun yeşerdiği bir başlangıçtır.

Bayramlar; aynı zamanda imkanları da, sevinci de, hüznü de paylaşma ve bereket günleridir.

Hepimize ruhsal dinginlik veren bayramımızı, her günümüzü bayram sevinci ve coşkusuyla yaşamamız dileğimle ve içtenliğimle kutluyorum.

Ege Postası köşe yazısı link

https://www.egepostasi.com/demokrasi-farkliliklari-ozgurce-yasamaktir-makale,113065.html